On dört yaşımdan beri sanatın yaşamımdaki öneminin ve ayrılmaz yönünün bilinciyle yaşantımı sürdürüyor ve sanat üretiyorum. Lise yıllarımın İsviçre’sinde sanatın hemen her yönü ile karşılaştım. Korolarda şarkı söyledim, plastik sanatların bir çok alanı ile ilgilendim hatta modellik yaptım. Bu yıllar sanatı öğrenmemi, sevmemi ve yaşantıma katmamı sağladı. 1970 li yıllarda yakın arkadaşım Maggie Danon ile birlikte kurduğumuz atölyede çalışmalarımızı sürdürdük. 1980 yılına kadar sanat belirli zorunluluklardan ötürü iş hayatımla birlikte sürdü. 1981 yılında çocuklarla resim çalışmalarına başladım. Bu çalışmalar benim her dönem sanat anlayışımı beslemiş ve ona yön vermiştir. Halen bu çalışmalarıma devam etmekten mutluyum. Özellikle yaz ayları çocuklarla birlikte çalışmak ve üretime olağan üstü bir duygu.
İster endüstriyel olsun ister doğal, maddenin formunun yapısı içinde veya formların bileşkesinde duyuları da kullanarak yeniden yaratmayı seviyorum. Bu anlayışla bir çok yurt içi ve dışı sergi açtım.
Sanatı çok yönlü ve bütün duyularını kullanarak yapıtlar üretmek olarak anlıyorum. Bu açıdan sanat bir yaşama biçimi olarak algılanmalıdır. Sanatımın kaynağı doğadır. Doğanın devinimleri yansıması değişkenliği sanatımın dinamiklerini ve algılarını oluşturur. Bu açıdan doğa her şeydir.