Fotograf makinesiyle tanşflması büyükbabasının çocukluk yıllarında hediye ettiği profesyonel bir makineyle olduysa da, Salvator Barki, “fotoğrafçı kimliğini 40’lı yıfllarının sonlarında kazandı. 1956 yılında istanbul’da doğan Salvator Barki, fotoğraf çekmeyi, “Her şeyi yakamak için, uyanmak için, güne başlamak için güzel bir sebep!” olarak tanımlıyor. İlkokulu Şişli Terakki Lisesi’nde, ortaokul ve liseyi de o zaman adı English High School olan Nişantaşı Anadolu Lisesi’nde tamamlayan Barki, üniversite eğitimini Manchester / İngiltere’de Ekonomi/Tekstil ve Pazarlama üzerine yaptı.
Barki fotograf eğitimini İFSAK’ta aldı. Profesyonel anlamda, iç mekanlar ve özellikle oteller üzerine çalıflan sanatçı kendini bir gezi fotografçısı olarak tanımlıyor. Seyahat ettiği her yerde fotoğraf çekmeye devam ediyor. Hatta İstanbul sokaklarInda yürürken bile… Elinde fotoğraf makinesi olmadan gezmediğini söyleyen Barki ekliyor, “dikkatimi çeken bir manzara, doğaya ait farklı bir duruş doğru yerde doğru bir ışık gibi güzel bir kompozisyon yakalarsam, deklanşöre basmak için hiç tereddüt etmem.” Tarz olarak tasarlanmış fotoğraflar çekmeyi tercih eden sanatçı, doğru saati ve doğru ışığı bekleyerek en doğru kareyi yakalama şansını arttırıyor.
Sanatçı, ilk sergisini 2009 yılında Sultanahmet’te Java Stüdyo’da açtı. Sergiyi daha sonra St. Sophia Oteli’ne taşıdı. Sergi biraz da semtin ruhundan kaynaklanan bir esintiyle İstanbul ve Türkiye temasI üzerine kuruldu. Barki’nin profesyonel çalışmaları arasında farklı sektörler ve kurumlar yer alıyor. Örneğin bir nakliye firmasının tanıtım broşürlerinde kullanılmak üzere kamyon fotoğrafları çekiyor, Sultanahmet’te birçok otelin fotoğraflarında Barki’nin imzası yer alıyor. Sanatçı, Kültür Bakanlığı ve Türk Hava Yollarının pek çok projesinde de yer aldı.